Dünyayı Başkasının Gözünden Görmek
Son zamanlarda yaptığım koçluk görüşmelerinde ilginç bir ortak nokta ortaya çıkıyor: Görüşmelerdeki meseleler, dönüp dolaşıp başkalarının bakışıyla dünyayı anlamlandırmaya çalışmanın getirdiği içsel sıkıntılara bağlanıyor. Bu durum, basit bir empati meselesinden çok daha derin. Aslında kimliğimizi nasıl tanımladığımızla doğrudan ilişkili.
Ünlü psikanaliz kuramcısı Jacques Lacan'ın geliştirdiği "Ayna Evresi" teorisi, bu durumu anlamak için çok değerli bir bakış açısı sunar.
Buna göre, 6 ila 18 aylık bir bebek aynaya baktığında, ilk kez kendini bir bütün olarak görür. O zamana kadar ayrı ayrı hissettiği vücut parçaları, aynada tek bir görüntüde birleşir. Bebek, o an adeta şöyle der: “İşte bu benim!”
Ne var ki burada dikkat çekici bir durum söz konusu. Bebek, kendini tanımak için dışarıdaki bir yansımaya ihtiyaç duyar. Yani kimliğimiz, aslında en başından beri başkalarının bakışıyla şekillenir. Üstelik bu durum yetişkin hayatımızda da devam eder.
Şöyle bir düşünün: başarılarınızı tanımlarken başkalarının onayına ne kadar ihtiyaç duyuyorsunuz? Kendinizi değerlendirirken sürekli "başkaları ne düşünür?" sorusunu soruyor musunuz? Profesyonel kimliğinizi oluştururken hangi aynalara bakıyorsunuz?
Lacan’ın bu teorisi bize, bireyin başkalarından tamamen bağımsız bir benlik duygusu geliştirmesinin mümkün olmadığını anlatır. Başka bir deyişle, hepimiz kendimizi bir şekilde ötekinin bakışıyla tanımlarız. Burada asıl önemli olan bunun farkında olabilmektir.
Hangi "aynalara" bakarak kimliğinizi şekillendiriyorsunuz? Her gün baktığınız bu aynalar size kim olduğunuzu mu gösteriyor, yoksa kim olmanız gerektiğini mi fısıldıyor? Bu noktada önemli bir soru da şu: Başkalarının bakışını kendinizi anlamak için nasıl kullanıyorsunuz?
Liderlik söz konusu olduğunda, başkalarının bakış açısını anlayarak durumu değerlendirmek, güçlü liderliğin yapıtaşlarından biridir. İletişim açısından, karşımızdakinin yansımasını anlayabilmek daha güçlü ilişkiler kurmamızı sağlar. Kişisel gelişimde ise hangi aynaların faydalı, hangilerinin zararlı olduğunu bilmek çok önemlidir.
Belki de asıl sorulması gereken soru şudur:
"Dünyayı başkasının gözünden görmek" bir zayıflık mı, yoksa insani bir güç mü?
Lacan’ın bakış açısından bakıldığında, bu durumun önüne geçmek mümkün değildir. Yine de bunu çaresizce kabul etmek yerine bilinçli biçimde yönetmeyi öğrenmek; kişisel ve mesleki gelişimimizde büyük bir avantaj sağlayabilir.
Özetle, kimliğimizin temelleri ilk andan itibaren başkalarının bakışına bağlı olarak şekillenir. Bu kaçınılmaz gerçek, liderlikten iletişime, kişisel gelişimden ilişkilerimize kadar her alanda etkilidir. Mesele, bu dış yansımaları fark etmek, hangilerinin bizi beslediğini, hangilerinin sınırlandırdığını ayırt edebilmektir.
Hadi şimdi bir düşünün: Bugünden başlayarak, hangi aynalara bakarak kendinizi tanımlamayı seçeceksiniz?